CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Marmaris Belediyesi tarafından hizmete açılan Halk Kafe’nin açılışı için Marmaris’e geldi. Açılışta konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel anayasa tartışmalarına değindi.
İstanbul Sözleşmesi’ne derhal geri dönülmeli
Özel konuşmasında, “Biz Türkiye ittifakı olarak bayrağı tartışmayız. Vatanın bölünmez bütünlüğünü tartışmayız. Anayasanın ilk dört maddesini asla tartışmayız. Ve maalesef her sözünü unutan, emekliye verdiği sözü tutmayan, asgari ücretliye verdiği sözü tutmayan, çiftçiye esnafa verdiği sözü tutmayan Recep Tayyip Erdoğan Hizbullah’ın siyasi uzantısına verdiği sözü tutmaktadır. Hür Dava Partisi )HÜD PAR) verdiği sözü tutmaktadır. Maalesef İstanbul Sözleşmesi’nden o yüzden çıkmıştır. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletini kadınların, gençlerin ve çocukların arkasından çekmiştir. Bunu kabul etmiyorlar ve Marmaris’ten tekrar İstanbul Sözleşmesi’ne derhal geri dönülmesi çağrısını yapıyorum.
“Anayasanın İlk Dört Maddesini Tartışmak İçin Oyun Kuruyorlar”
HÜDA PAR anayasanın ilk dört maddesi değişsin diyor. Soruyoruz Tayyip Bey ne diyorsun? Sorunumuz yok diyor. Ey Devlet Bahçeli kimler kimlerle beraber ne diyorsun sus pus. Biz bu soruyu kimse sormasın. Peki HÜDA PAR ilk dört madde gitsin derken, sizin yerinize Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş konuşuyor. Numan Kurtulmuş dün çıkmış demiş ki, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti milleti ve ülkesiyle bölünmez bir bütündür” lafı yanlıştır. Devlet değil millet esastır. Görün işte böylece entelektüel bir tartışma başlatacak. Milleti yücelten tanımlar anlayış tartıştırılacak. Bir yandan ümmetçilik yaptıklarını yıllardır örtecekler, millet üzerinden devleti tartışmaya açacaklar. Ama Marmaris’ten son sözü şöyle söylemek isterim. Biz anayasayı okuduğumuzdan şunu anlıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, devleti ile milleti ile ülkesiyle bölünmez bir bütündür, nokta tartışılamaz. Numan beyi nasıl öne sürdüklerini görüyoruz. Ama bu anayasanın ilk dört maddesini tartışmak için kurulmuş bir oyundur. Biz anayasanın ilk dört maddesine her bir kelimesine her bir satırına her bir cümlesine bağlıyız, tartıştırmayız, tartışanın anlını karışlarız.
Bundan sonra ne zaman çağırsanız koşar geliriz. Ama şimdi yolumuz uzun çalışacağız, koşturacağız. Bu güzel ülkenin, sahillerin yağmalanmaması için bu güzel ormanların yanmaması için bu güzel gençlerin ülkeyi terk etmemesi için emeklilerin yıllardır döktükleri göz yaşına karşı haklarını alsınlar diye, çiftçiler, esnaf hakkını alsınlar diye yapacak çok işimiz var.